Bizden Size - Bir Kararla Değişen Hayatlar

SUNUŞ

Zeynep Hatun’un Düşünen Yüreklerinden

Zeynep Hatun Kız Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi olarak bizler, eğitimi yalnızca bilgi aktarımı olarak değil; bireyin tüm yönleriyle geliştiği, düşündüğü, sorguladığı ve kendini ifade edebildiği bir süreç olarak görüyoruz. Öğrencilerimizin kaleminden çıkan bu derinlikli yazılar, bu anlayışın en somut göstergelerindendir. Her bir satır, bir genç zihnin iç dünyasına, duygu evrenine ve hayata bakışına açılan samimi bir penceredir.

Okulumuzun vizyonu, 21. yüzyılın ihtiyaç duyduğu donanımlı, özgüvenli ve duyarlı bireyleri yetiştirmektir. Bu doğrultuda misyonumuz, öğrencilerimizin akademik başarılarının yanı sıra kişisel, duygusal ve sosyal gelişimlerini de destekleyerek onları hem mesleki hem de insani açıdan güçlü bireyler olarak geleceğe hazırlamaktır.

Bu anlamlı yazı çalışmaları, Psikolojik Danışmanımız Burak Bingöl’ün yüreklendiren rehberliğiyle ve Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenimiz Hacer Yüksel’in titiz yönlendirmeleriyle hayat buldu. Aynı zamanda Rehberlik Servisimizin kararlı desteği sayesinde öğrencilerimiz yalnızca derslerde değil, kendi düşünce dünyalarında da bir yolculuğa çıkma cesareti buldular. Bu cesaret, zamanla söze, cümleye ve derin anlamlara dönüştü.

Bugün burada ilk adımı atan öğrencilerimizin yazılarına yer veriyoruz. Ancak biliyoruz ki Zeynep Hatun Kız MTAL’in daha pek çok sessiz kalemi, içinden geçenleri kâğıda dökmek için cesaret arıyor. Onlara buradan sesleniyoruz:
"Siz de yazın. Siz de düşüncelerinizi bizimle paylaşın. Bu alan, hepimiz için bir yolculuk. Sizi de bekliyoruz."

Yazılarına yüreğini koyan tüm öğrencilerimize teşekkür ediyor, onların bu içten çabalarının başka kalemlere de ilham olmasını diliyoruz. Emeği geçen tüm öğretmenlerimize ve rehberlik ekibimize gönülden teşekkür ediyor, bu anlamlı birlikteliğin devamını diliyoruz.

Keyifli okumalar.

Bir Kararla Değişen Hayatlar

Hayat, aslında küçük gibi görünen kararların büyük sonuçlarıyla örülü bir yolculuktur. Her gün, farkında olmadan onlarca seçim yaparız. Kimi basit, kimi ise hayatımızın yönünü değiştirecek kadar derindir. Peki, gerçekten karar verirken ne kadar düşünüyoruz? Yoksa kararlarımızı duygularımıza, korkularımıza ya da başkalarının beklentilerine göre mi şekillendiriyoruz?

İnsan bazen bir düşüncenin esiri olur. Karar verme sürecinde zihninde dönen senaryolar, olasılıklar, pişmanlık korkusu veya umutlar, kişiyi adeta kilitler. Bu karmaşanın içinde kimi zaman cesur adımlar atar, kimi zaman da sırf "keşke" dememek adına yerinde sayarız. Ancak unutulmamalıdır ki, hiçbir karar almamak da aslında bir karardır. Ve çoğu zaman bu pasif tutum, insanı yavaş yavaş tüketir.

Bir “evet” bazen ömür boyu sürecek bir mutsuzluğun kapısını aralayabilir. Bir “hayır” ise fırsatların kaçmasına neden olabilir. Yanlış bir okul tercihi, yanlış bir meslek seçimi, hatalı bir arkadaşlık... Bunların hepsi geri döndürülebilir belki ama her dönüş, bir bedel ister. Geçen zaman, yitip giden enerji, kırılan motivasyon… Geriye dönüldüğünde hiçbir şey eskisi gibi olmaz.

Ancak bu, kararsız kalmak için bir bahane değildir. Hayatın özünde denemek, yanılmak ve yeniden başlamak vardır. Yanlış kararlar da bize bir şeyler öğretir. Bazen bir çıkmaz sokak, yeni bir yol haritası çizer bize. Bu yüzden kararlarımızdan korkmamalıyız. Çünkü yaşamak, kararlar alıp onların sorumluluğunu taşımayı gerektirir.

Her birey kendi hayatının kaptanıdır. Rotayı biz belirleriz. Dalgalı denizlerde savrulmak da, limana güvenle ulaşmak da bizim elimizdedir. Önemli olan, karar verirken iç sesimizi susturmamak, başkalarının gürültüsü arasında kendi yolumuzu kaybetmemektir.

O zaman kendimize şu soruyu sormalıyız:
"Ben düşüncelerimin esiri miyim, yoksa onların yöneticisi mi?"

Unutma, verdiğin her karar seni ya biraz daha kendine yaklaştırır ya da senden uzaklaştırır. Cesaretle alınan kararlar, pişmanlıklardan daha hafif taşınır.

SÜMEYYE BURUTEKİN